Sonbaharın etkisiyle gelen melankoli hissiyle genelde kendimize döner ve yalnız yapabileceğimiz aktivitelere yöneliriz. Biz de bu duyguyla baş etmeyi sağlamasa da onunla iyi gidecek ve sizi iç dünyanızda güzel bir yolculuğa çıkaracak 5 film önerisi sunuyoruz.
1. Paris’te Gece Yarısı
“Bence gerçek aşk ölümle bir ateşkes yaratır.”
Sonbaharda evlenme planları yapan Amerikalı, nişanlı çift Gil ve Inez, Inez’in ailesiyle birlikte küçük bir tatil için Paris’e gelirler. Birbirlerine tutkuyla aşık gözüken çift, Gil’in Paris’e yerleşme isteği konusunda ters düşerler. Bir gece yarısı ayrı ayrı vakit geçirmeye karar verirler ve Gil bu noktadan sonra Paris’te düşsel bir yolculuğa başlar. Gece yarısı ekspresi ile çıktığı yolculukta tarihe yön vermiş kişilerle Paris’in büyülü dünyasınının içine girer. Gil, yaptığı bu içsel yolculukla gerçek aşkı bizlere sorgulatıyor.
2. İklimler
“Merak etme,bizim mutsuzluğumuz onlara iyi gelir.”
İsa ile Bahar, Kaş’ta tatil yapmaktadırlar. Ancak romantik bir tatilden ziyade çiftin aralarındakileri huzursuzluklara tanık oluruz. Ayrılıkla noktalanan tatilden sonra ruhlarındaki iklimlerin değişimi film boyunca yansıtılır. Ayrılık kararından vazgeçen İsa, dizi çekmekte olan Bahar’ın yanına Ağrı’ya gider fakat Bahar kendisini aldattığını bildiği İsa’yı affedemez. Daha sonra kendisini İsa’nın otel odasında bulur fakat bu kez İsa onu reddeder. Filmin yalınlığı kadın-erkek ilişkilerini sorgulamak üzerine güzel bir bakış açısı sunuyor.
3. Kirazın Tadı
“Hiçbir şey düzelmedi ama ben değiştim.”
Bedii Bey, intihar etmek için yola çıkar. Uyku hapı içerek hayatına son verecektir ve para karşılığında üzerine toprak örtecek ya da ellerinden tutup kaldıracak kişiyi aramaktadır.
İnsan, üzerine yirmi kürek toprak attırmak için yola çıktığında, yaşamayı mı istiyordur, ölmeyi mi? İstenilen yardım hangisidir? Üzerine atılacak toprak mı, uzanacak bir el mi? Bunlara benzer daha birçok soruyu içinde barındıran film, hayat üzerine Bedii Bey ile güzel bir yolculuğa davet ediyor bizi.
4. Serseri Aşıklar
“Muhbirler ihbar eder, hırsızlar çalar, katiller öldürür, aşıklar sevişir.”
Michael (Jean Paul Belmanndo), Fransa’nın güneyinde bir araba çalar ve yolda peşine takılan polislerden birini öldürür. Paris’te daha önce birliktelik yaşadığı Amerika’lı Patricia (Jean Seberg) ile takılmaya başlar. Hırsızlık yapar,otel odalarına girer, kirli para işiyle uğraşır. Patricia’yla otel odasında, arabada, sokakta hayattan ve edebiyattan konuşur. Karakter olarak birbirinden çok farklı olan bu insanlar aşkın büyüsüne kapılmaktan kurtulamazlar. Ama Patricia duygularından emin olamaz ve Michael’i ele verir verir. İkilinin duygularındaki dalgalanmaların ele alındığı film aşk üzerine güzel bir çerçeve oluşturuyor.
5. Yeraltı
“Bazen durduk yere bir olayın bütün hayatımı değiştireceğine inanırdım.”
Yalnız bir adam olan Muharrem Ankara’da memurluk yapmaktadır. Nefret ettiği eski arkadaşlarının akşam yemeğine kendisini zorla davet ettiren Muharrem’in bu yemek ile birlikte başlayan iç çekişmesi izleyiciyi varoluşsal sorunları irdelemeye iter. Yeraltı, sonbaharın puslu havasında kendisiyle yüzleşmek isteyen herkes için mükemmel bir alternatif sunuyor.